![]() |
| Eski Bayramları Özleyen Sadece Ben miyim ? |
Nerede O Eski Bayramlar? Özleyen Sadece Ben miyim?
2025 yılı Şeker ve Kurban Bayramları'na sayılı günler kala, aklım yine o eski, tozlu ama bir o kadar ışıl ışıl sokaklara düştü. Eski bayramları özleyen sadece ben miyim? Eminim ki, o sıcaklığın hasretini çeken bir tek ben değilimdir.
Sade ve Tertemiz Bir Dünya: Köyde Bayram Coşkusu
Yaşımız küçüktü belki, ama bayramlar bir başka güzeldi. O küçük köyümüzde, biz minikler ve o zamanın abi/ablaları, hiçbir evi ayırt etmeden kapıları çalar, herkesle kucaklaşır, herkesin hazırladığı o muhteşem baklavaların ve kavurmaların tadına bakardık.
"Benim babam bununla küs, annem şunla konuşmuyor" gibi ayrımların yeri yoktu. Her yaştan insan, aşağı mahalleden başlayıp yukarı mahalleye kadar çıkar, bayramlaşma telaşı hava kararmaya yakın son bulurdu. Ardından, hep birlikte harman yerine koşar, yan köyle yapılan o heyecan dolu futbol maçını izlemeye giderdik.
Hatçe Teyze'nin Baklavasının Tadı Hala Damaklarımda
Hatçe Teyze'nin bayramlık baklavasının tadına bakabilmek için, büyükten küçüğe herkes midesinde özel bir yer ayırırdı. Bayramlık kıyafetlerimiz süslü püslü değildi belki, ama yeni olması yeterliydi. Bayram alışverişi, sanki senede iki kere yapılan büyük bir şölendi. Herkes birbirine aldıklarını gösterir, mutluluğu paylaşırdı.
Kireç Kokusu ve Saf Bir Beyazlık
O mütevazı evlerimiz, bayram öncesi tertemiz yıkanır, kireçle badana yapılırdı. Rengarenk boyalar yoktu. Sokaktan geçen kireççiden alınan kireçler, bir güzel ıslatılır ve duvarlara o mis gibi kokusuyla sürülürdü. Her şey daha sade, daha sıradan ama bir o kadar da saf ve beyazdı.
Nerede O Eski Bayramlar Dedirten Modern Zamanlar
Şimdiki gibi "Kurbanı kestim, nereye vereceğim?" telaşı yoktu. Zaten herkes kesmezdi; kurban etini saklama derdine düşen de olmazdı. Belki de o dönemde derin dondurucular bile yoktu. Şimdi ise elimizde telefonlar, sosyal medyada "bayram kutlama" telaşındayız. Bayramları yaşamaktan çok, tatili düşünür olduk.
Bizden Sonraki Nesillere Aktarmak Elimizde
Köyümüzde, bayram harçlığı veren birkaç ev vardı. Biz çocuklar, o evleri asla atlamaz, bazen iki kere bile giderdik. Arife günleri berber kuyruklarında beklemek, bayram hamamına gitmek ayrı bir keyifti.
Dediğim gibi, insan o bayramları ya özlüyor ya da o yaşlara geri dönmeyi hayal ediyor. Şimdi bizim elimizden gelen, mümkün olduğunca o bayram ruhunu, bizden sonraki nesle aktarabilmek. Her ne kadar aynı samimiyeti yakalamak zor olsa da, onlara bu değerleri modern çağa uyarlayarak anlatmalıyız.
Hepimiz bir gün yaşlanacağız. Çocuklarımıza, kendi neslimizdeki gibi olmasa da, bayramların manevi iklimini solumayı öğretelim.
2025 yılı Kurban Bayramı'nda büyüklerimizi unutmamak dileğiyle... Şimdiden Şeker ve Kurban Bayramınız kutlu olsun.

